Zor Bir Yaşam Bölüm 8:Düşünmek İçin Yeterli Zaman

Gönderen Oğuz99

Uzun süren bir aradan sonra tekrar merhabalar CPH okuyucuları.Uzun süren bir tatilin ardından hikayelerimle tekrar sizlerleyim.Yeni gelen yazar arkadaşıma da başarılar diliyorum:)

Hücremde ilk gecem gerçekten zor geçmişti.Mahkumların horlamaları,uykularında sayıklamaları gibi birçok şeyden rahatsız olmuştum.Gardiyanlara gelince;onlar daha beterdi.Cezaevi müdüründen bahsetmiyorum bile..

Bir ay sonra Meer ziyaretime geldi.Hapisten çıkmam için mafya babalarından Rsnail benim için seferber olmuş,bulunduğum hapishanede Ata2002 adlı bir pengueni bulmam gerektiğini söyledi.Kime sorduysam herkes beni küfredip başından savıyordu.En sonunda içlerinden biri köşede Find-Four oynadığını söyledim.Tam onun yanına giderken tanıdık bir ses duydum:
-Seni tanıyorum!diye bağırdığında kafamı çevirdim.Bu penguen Alexander'ın ta kendisiydi.
-O şişko penguen Meer'in yanında olan penguensin sen!Sizin yüzünüzden 3 aydır buradayım!
-Bizim yüzümüzden değil kendi salaklığından yakalandın seni aptal!diye cevap verdim.
-Meer'e gününü gösterecektim ama mecbur seninle idare edeceğim!demesiyle yumruğunu savurması bir olmuştu.Hemen yumruktan sıyrılıp ona sağ yumruğumla cevap verdim.Yumruklaşmaya başladığımızda avludaki bütün penguenler bizi izleyip bağırmaya başladılar.Bu eğlenceyi onların kaçıracağını düşünüyor musunuz?Köşede Ata2002 beni izliyor:
-Sizce hangisi galip gelir?diye soruyordu yanındakilere.

Kavga sırasında kafama inen bir sopa darbesiyle kendimden geçtim ve hücre kapısında tekmelenirken kendime geldim.Gardiyan:
-Yarına kadar su ve yemek yok!Havalandırmaya bile çıkmayacak!

Ertesi sabah uyandığımda koridorda yankılanan orta yaşlı iki penguenin seslerini duydum:
-İşimi göreceğini düşüyor musun?
-Bizim çocuklar onu ayırmasaydı Alexander'ı bile haklayabilirdi.
-Bu çocuk sanırım sonradan patlayan fırtına gibi!
-Kesinlikle!

Kapıdan aralanan ışık gözlerimi kamaştırmaya yetmişti.Gözlerim ışığa alışırken gür bir penguen sesi:
-Adım Ata2002.Gardiyanlar beni aradığını söyledi.İsmini bahşeder misin evlat?
-Adım Ozieeboo.Bana Ozi derler diye cevap verdim.
-Buradan kurtulmam için Rsnail size ulaşmamı söyledi dediğim anda Ata2002:
-Rsnail önce bana olan borcunu versin!Dövüşçümün kazandığı parayı geri vermedi!
-Ama senin için bir şeyler yapabilirim evlat.Zira avluda az kalsın Alexander'ın canını okuyordun diye ekledi.

Daha sonra beni dövüşçülerini eğittiği odaya götürdü.Orada birkaç hareket öğrendikten sonra neden bu kadar sıkı çalıştığımızı anlamıştım.Ata2002 beni Hapishaneler Arası Dövüş Turnuvasına hazırladığını,eğer kazanırsam beni dışarı çıkarmasının daha kolay olacağını söylemişti.Ama öncelikle Alexander'dan kurtulmalıydım.

1946 yılına girdiğimizde koğuştaki bütün kanı bozuklar benim yumruğumun tadına bakmış,herkesten saygı görmeye başlamıştım.Ata2002'nin dövüşçülerinden birini döven Alexander beni spor salonunda beklediğini söylediğini öğrendim.Spor salonuna gittikten sonra sadece ikimiz kavgaya tutuştuk.En sonunda yumrukların etkisiyle yere yığılan Alexander cebinden çıkardığı bıçağı bana savurmaya başladı.Tam bana saplayacakken bir hareketle bıçağı karnına sapladım ve orada can vermişti.


Bundan böyle koğuş ağası dedikleri saygı gösterilen kişi bendim.Öyle ki gardiyanlar hücreme radyo bile koymuşlardı.Şimdilik güzel bir hayat yaşıyordum..

5 yıl geçmişti.Artık 1950 yılına gelmiştik.Ve gençliğimin beş senesini bu lanet hücrede geçirdim.Sonunda beklediğim gün gelmişti.Dövüş Turnuvası için Rusya'ya gidiyorduk....


Devam Edecek...

2 yorum: